Hakiki Dost!


Adam koca bir danayı kurban kesti ve büyük bir ateş yaktı, kızına dedi ki:
''Kızım, sevdiklerimizi ve komşularımızı çağır ve gelip bizimle oturup et yesinler..."
Kızı bağırdı: ′′Evimizde yangın çıktı! Yetişin ahali! Evimizdeki bu yangını söndürmemize yardım edin!".
Birkaç dakika içinde bunu duyan bir grup insan, yangını söndürmek için yardım etmeye, koşup evlerine geldiler.
Diğer komşular, akrabalar bu feryadı duymamış gibi davrandılar, feryada kulak tıkadılar...
Yardıma gelenler kurban kesen ailenin kurban etinden yiyip içtiler, karınlarını doyurdular, giderken de ellerine birer parça et verildi...
Baba şaşkındı...
Kızına döndü ve dedi ki:
''Kızım gelen insanları tanımadım, daha önce hiç görmedim... Kızım, "yangın var!" dedin, bağırdın. Peki sevdiklerimiz, dostlarımız ve meslektaşlarımız nerede?"
Kızı gözleri dolu dolu dedi ki:
''Evimizdeki yangını söndürmeye yardım etmeye gelmeyenler bizi yangına terk ederler. Bizim dostumuz, arkadaşımız aile akrabamız değillermiş demek ki" dedi.
Komşu olup dost akraba olmayı, dostluk yapmayı, cömertliği ve misafirperverliği hak edenler bunlarmış demekki, baba dedi"

Sonuç: Bir felaket anında, yardıma muhtaç olduğunuz zamanda kim yanınızda değilse, ona dost, kardeş akraba aile demeyin... Çünkü bunlar, sizin yüzünüze gülen nezaketinizi, cömertliğinizi hak etmeyenlerdir.


 

Yorumlar