Sosyal Medya ve Allame-i Cihanlar....


Şu sosyal medya denilen herzenin pek çok zararının yanında bir de faydası var. Mühim bazı hatalarımı görmeme vesile oldu. İşte itiraf ediyorum...
Sosyal medya olmasaydı ülkemde milyonlarca mega alim, süper zeka, hiper düşünür, eşsiz bilge olduğunun farkına varamayacaktım. Felsefe, sosyoloji, psikoloji, edebiyat, tarih ve benzeri sosyal alanlarda boy gösteren milyonları gördüm de içim rahat etti. Hele de tefsir, hadis, kelam, fıkıh gibi sahalarda ortalık hiper alimden geçilmiyormuş da benim haberim yokmuş.
Süper zeka dersen, gani. Hadi misal üzerinden konuşalım da mesele daha iyi anlaşılsın.
Mesela, sen fasulyeden söz ediyorsun, önemini anlatıyorsun. Bizim hiper zeka hemen yorum yazıyor ve nohudun önemini vurguluyor, seni nohudu küçümsemekle itham ediyor. Sen kuşun kanadını anlatıyorsun, bizim süper filozof seni kuşun göz, ayak, gaga gibi uzuvlarından söz etmemekle itham ediyor. Muazzam bir kuş uzmanıyla karşı karşıya olduğunu anlıyorsun? Harika değil mi?
Hakaret etmenin, sövmenin, efelenmenin ilmi mesailde, bahusus tartışmalarda mukni bir cevap olduğunu da yine sosyal medya sayesinde öğrendim.
Yanı sıra, nice eşsiz kahramanı da buralarda gördüm. Düşmanları öyle bir tehdit ediyorlar ki, bunları okuyan adüvler hemen pişman olur, silah bırakır, melanetten vazgeçerler.
Gafletim çok. Hangi birini söyleyeyim... Mesela, bazı gayri adil ve aksak uygulamaları devlet kurumlarına münasip bir üslupla bildirmenin, telefon etmenin, arzuhal yazmanın ne gereği var, yaz Facebook veya Twitter sayfana her şey kısa sürede düzeliversin. Emin olun böyle kestirme bir yol olduğunu bilmiyordum, bu hiper zekalar sayesinde öğrendim de aydınlandım, cehaletten kurtuldum.
Daha da önemlisi, İslam ve iman mevzularında 'Ne olacak bu yeni neslin hali?' diye kaygı duymam cidden yersizmiş. Ekser sosyal medya kullanıcılarının birer allame-i cihan olduklarını gördüm de rahatladım. Hepsi de fevkalade birer mürebbi imiş meğer. Bu sahalarda ömrünü çürütmüş alimler, muallimler bile bu allamelerin yanında mübtedi sayılır.
Kardeşlerim, işte itiraf ediyorum, kitapla çok zaman kaybetmişim. Ben önemli mevzuları derinden kavramak için kitap okumak lazım geldiğini sanıyor, bir mesele yazmadan yahut bir söz söylemeden evvel esaslı kitaplara bakıyor, fikrimi teyide çalışıyordum. Ne büyük bir zaman kaybıymış meğer! Esasen, sosyal medya paylaşımlarını şöyle hızlıca gözden geçirmek kafi imiş. Kitapları rafa kaldırmanın zamanı gelmiş de geçiyormuş. Bu hiper bilgin, süper zeka, mega düşünürler sayesinde bunu da görmüş, anlamış oldum.
Neyse... Lafı uzattım yine, kusuruma bakmayın. Bu hiper sosyal medya allameleri olsa burada söylediklerimi bir cümlede ifade eder, sihirli değnekleriyle emsali görülmemiş ufuklar açarlardı. Tatvil-i kelam ve sürçülisan ettikse affola. Haydi kalın sağlıcakla!
Ömer Sevinçgül

Yorumlar