Adam kalkmış, "Kur'an Orion yıldızından bahsedeceğine neden Mekkedeki birinden bahsediyor" diyor.
Bir şeyin varlığını ispat ederken, ortaya koyacağımız delillerin anlaşılır olması lazımdır. Eğer ortaya koyacağımız delil anlaşılmaz olursa, bu kez iş daha da karışır.
Kur'an Allah'ın fiillerini gösterirken, dünyanın hareketinden, bir damla sudaki binlerce canlıdan bahsetseydi yani ""Ey insanlar! Güneşin kendi yerinde durup dönerek, dünyanın hareketine ve bir damla su içinde binlerce canlının bulunduğuna dikkat ediniz ki Allah'ın büyüklüğünü anlayasınız." demiş olsaydı, bütün o zamanların insanlarını yalanlamaya ve inkara yönlendirmiş olurdu.
Çünki, insanlar itiraz ederek, "Güneş dönmüyor ki!", "Bir damla suda canlı ne gezer!" diyeceklerdi. Bu kez Allah'ın varlığının ispatını bırakıp, Güneşin döndüğünü ispat etmek için uğraşılacaktır.
Çünkü bu zahiri duygulara aykırıdır. Bununla birlikte, on üç asırdan beri gelip geçen insanları şaşırtmak ve sadece yeni fenler ve keşiflerden sonra gelen insanları memnun etmek, irşad makamına aykırı olduğu gibi belağatın ruhuna da uygun değildir.
Halbuki, verilen örnek anlaşılır ve açık olursa, böyle bir durum söz konusu olmaz. Bu nedenle Allah, insanların gördüğü ve ülfet ettiği varlıklardan örnekler vermiştir. İnsanların anlamakta zorlanacağı örnekleri vermemiştir. Bu aynı zamanda bir tebliğ metodudur.
Mesela, yine Kur’an güneşten bahsederken herkesin rahatlıkla anlayabileceği soba ve lamba olma yönlerini nazara veriyor. Bir bilim adamının formüllü, yasalı, bilimsel açıklamalı tarzı ile bahsetmiyor. Şayet öyle bahsetse, ayetten sadece bilim insanları faydalanır, çoğunluğu teşkil eden avam insanlar hiçbir şey anlamazdı. Oysa Kur’an’ın amacı bilim yapmak değil, insanları doğru bir imana ve güzel ahlaka teşvik etmektir.
Bu gibi adamlar çıkıp, "Kur’an neden kainattan basit ve yüzeysel bahsediyor, derin ve bilimsel bir dil kullanmıyor?" diye şüphe vermeye çalışıyorlar. Bundan on dört asır önce Kur’an uçaktan, trenden, elektrikten açık bir dil ile bahsetmiş olsa, o zamanın insanları bunu yadırgayıp inkar edeceklerdi. Bu yüzden Kur’an kainattan bahsederken her dönemin ve her insanın anlayabileceği basit ve sade bir dil kullanmıştır. İlmi gerçeklere ise kapalı bir şekilde işaret dili değinilmiştir. ilmi araştırmacılar da bunlara araştırıp bulacaklardır.
Yorumlar
Yorum Gönder