Bir ressam gibi bir fotoğraf sanatçısı da Allah vergisi yeteneklere sahip olsa da çoğunlukla göz terbiyesine, estetiğe vakıf kişilerden oluyor. O da yetmiyor bir çok sebepler ve şartların bir araya gelmesiyle ancak güzel eserler ortaya çıkıveriyor. Bir şiiri ilhamen yazan bir şair gibi, fotoğrafçı da fotoğraf anını seziyor, kokluyor ve o an yerinde duramıyor. Işığın peşinde koşuyor...
Göz terbiyesi eğitimle, kadim tecrübeleri gözlemekle olduğu gibi esasen gayret edene nasip oluyor.
Şimdi herkesin elinde artık iyi fotoğraf çeken akıllı telefonlar var ama güzel, sanatlı fotoğraf çeken insan sayısı parmak sayısı kadar az. Yıllarca elinde son model fotoğraf makinesi olan insanlar tanıyorum. Zerre miktar ilerleme sağlayamadılar. Oysa eğitim için bu kadar materyal ve eğitmen olmasına rağmen...
Sanat yapmak kadar sanattan anlamak herkesin karı değil. Sanatı yapmadan önce sanatın ne olduğunu, sanatlı şeyin nasıl olduğunu bilmek gerekiyor.
Sanatlı bir şeyi takdir edebilmek aslında her yetişkin, akıllı insanın sorumluluğudur. Çünki insan, şu kainat kitabını mütalaa ederken değerlendirip takdir edecek biri olarak seyirci koltuğuna oturtulmuş. İnsan dışındaki görünen varlıklarda bu mükellefiyet yok. İnsanın bu makamın hakkını vermesi lazım.
Yorumlar
Yorum Gönder