Kar Taneleri...




"Tevhidin heceleridir kar taneleri...
Birliği söyleşirler. Birlik için inerler bir bir. Kolkola girip, Bir Olan’ın ‘Yalnız’lığını vururlar yerin yüzüne. Tevhide mürekkep olurlar. Yeryüzü sayfası bu mürekkeple yeniden yazılır, okunur.
Hecedirler sonra; bir yazının heceleri, kışın soğuk sayfasına yazılırlar. Ama onu okuyanların içini ısıtır, dünyasını ışıtırlar. Kar taneleridir bunlar; nazlı birer gelin gibi süzülürler gökten yere. Öylece ağarlar.
Hem, yere indiklerinde omuz omuza verip celâl ile cemalin eşsiz buluşmasına adres olurlar. Her yeri bire boyarlar. Bir için. Birlik için.

Gözümüzün kirini, pasını; isini, pusunu silerler. Yine akıl, kalb, hayal ve daha nice duygularımıza davetiye olurlar. Günübirlik meşgalelerin, gündelik kaygıların anlamsızlığını hatırlatırlar. Duygularımıza sıcacık bir hasat mevsimi sunarlar.
Soğuk değildirler hem. Ezelî sorular uyandırırlar içimizde. Heyecanlanırız, kanımız kaynar.

Üstelik, şeffaftır kar taneleri. Başkası için inerler. Kendinden olan bir şeyi yoktur kar tanelerinin. Damla gibi, iddiasız ve renksizdirler. Ama aynaları geride bırakırcasına, Ezeli Güneş'e yollarlar gözlerimizi.

Yerin göz alıcı, gaflet verici tüm kesretini usulca örter kar taneleri. Kafaları göğe, gözleri Güneşe yöneltirler. Göğün ve Güneş’in elçileridir kar taneleri. Bir araya gelip mektubunu okuturlar. Pencerelerden çektirirler perdeleri. Bizi okuyun, derler; Bizi okuyun!
Sadece yere mi yağarlar sanki? İçimize de yağarlar. Yüreğimize kar serpilir, su yerine. Serinleriz. Uyuşmuş duygularımız uç verir o zaman. Uyanırlar. Uyanırız...
Yol, ev, bahçe, saçak tanımaz; öteye beriye, hatta okuduğumuz bu sayfaya da yağarlar.

Dünyanın yollarını tıkarlar kimi zaman. Ama dünyalarımızın tıkalı yollarını açarlar. Yolda kalırız, ama gerçeğe yol alırız.
İşte böyledir kar taneleri. Kışın güzel taneleri. Birlik heceleri.

Göremediğimiz âlemin öpücükleridir kar taneleri... Uzatın yanaklarınızı, değsinler.
Değmez mi? "


 

Yorumlar