Sahip olmak mı?
Neye?
Sahip olduğumuzu sandıklarımız bize sahip olmaktan başka neye yarıyor? Hem bir kirpiğinin kopup düşmesine sahip olmayan biri mi söylüyor bunu?
Tüketerek mutlu olmak mı?
Tükettikçe tükenen biziz dostum!
Anladım ki, her bir insan şu fani dünyada, bir sığınak, bir liman, bir teselli arıyor. İçindeki sonsuz açlığı, nihayetsiz ruh kamaşmalarını teskin etmek istiyor. İşte mesele tam da burada rengini belli ediyor...
Döne döne defalarca okuduğum muhteşem eserinde Arif Hace Yusuf Hamedani “Hayat nedir?” diye can alıcı bir soruya yine aynı hayatiyette derin bir cevap veriyor:
“Hayat, teselli olmaktır. Kişi teselli bulduğu şeyle yaşar, onunla hayattadır. Herkesin tesellisi ve huzuru farklı şekilde ve farklı şeylerledir. Hayatın en alt mertebesi ve an aşağı derecesi dünyanın fani yüzüyle teselli olup oyalanmaktır…
Dünyanın oyuncaklarıyla teselli olan kişi ‘dünya ile yaşayan’,
Rabbinin zikri ve meşguliyeti ile teselli olan kişi ise, ‘Mevla ile yaşayan’ insandır.”
........
Kur’an’ın ikliminde dolaşmayan bir kafa ve gönül, Hazreti İsa efendimizin “Ben gideyim ta ki âlemin tesellicisi gelsin” mealindeki işaretiyle en büyük unvanlarından biri “Tesellici” olan fakat zamanımızda bu yönü ön plana çıkmayan Hazreti Muhammed Efendimizin yoluna uymayan bir ömür teselliden çok az nasip alacak ve daima şöyle feryat edecektir:
“Yok zerre teselli ne gülüşten, ne bakıştan.”
Hem Mekke putperestlerinin Müslümanlara işkence, ekonomik ve sosyal ambargo uyguladığı bir dönemde Allah Resulünün Mirac’a yükseltilmesinin ona bir teselli olduğunu öğrendiğimde; günümüzün manevi işkencelerine ilim ve sabırla, çok daha zor olan ekonomik ve sosyal saldırılarına israftan kaçınarak ve sade yaşayarak karşı koyduğumuzda aynı teselliden bizim soframıza da hisse düşeceğini hissettim.
Üstelik, Hazreti Peygamber’in başka şeylerle değil de Rabbi tarafından, özellikle Miraç ve Miraç içindeki namaz ile teselli edilmiş olması saf, katışıksız, doğrudan, hakiki tesellinin adresi ve kaynağını göstermesi açısından ayrıca anlamlı geldi bana… “Herkes dünyada kendi kişisel miracını aramalı, bunu ömrünün tüm dakikalarına yaymalı’ denildiğini duyar gibi oldum.
İnsanı insana canavar kılan filozofa inat, ‘İnsan insanın tesellisidir, teselliyiz birbirimize diyorum…
Teselliler Kitabı-Yusuf Özkan Özburun
Yorumlar
Yorum Gönder