Cömert olan doğa mı? Yoksa doğayı da bizim istifademize sunan, ilmi, kuvveti, kudreti, merhameti sonsuz olan biri mi? Cömertlik sıfatı kime layık?
Cömertlik şuur gerektiren, merhamet gerektiren, ilim gerektiren bir şey. Her şeyin her şeyle ilgisini sağlayacak, bütün şartları bir araya getirecek, tam zamanında birbirine koşturacak sonra gelip sana en güzel şekilde takdim edecek. Güneş kime hizmet ettiğinin, kime ışık gönderdiğinin farkında mı? Arı kime bal ürettiğinin bilincinde mi? Ya süt veren hayvanlar, sabahtan akşama kadar ağızları yerde bize en güzel gıdayı takdim ettiklerinin farkındalar mı? Asla! Onlarda o şuur, o irade, o ilim yok.
O zaman perde gerisinde bütün bunları bize hizmet ettiren, bize takdim eden biri var. Teşekkürü ağaca, hayvana, ota yani doğaya yapmıyoruz. Şükür ve teşekkürü onlar anlamaz, bilemez. Onları hizmet ettiren de teşekkürü başkasına vermek istemez. Yani siz birisine her türlü iyiliği yapacaksınız, o kişi kalkacak aracıya teşekkür edecek, onu övecek. Ona o iyiliği yapanı görmezden gelecek. Bu asla kabul edilemez. Allah en övülmesi gereken, nimet veren, var eden, doyuran, rızk verendir.
O halde doğanın cömertliği değil, Rahim ve Kerim olan Allahın cömertliği söz konusudur. Kerim zaten sonsuz cömert olan demektir. Biri dese ki, doğa cömert, Allahın sıfatını sebebe vermiş olur.
Elbette Allah'ın verdiği nimetlerin kıymetini bileceğiz, değer vereceğiz. Ancak teşekkürü sonsuz cömert olan Allah'a yapacağız.
İnsanın da şuurlu cömertliği var. O da Allah'ın verdiğinden vererek ikram sahibi olur. Böylece Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmış olur. Bizdeki sınırlı sıfatlar, Alllahın sonsuz sıfatlarını bilmek, anlayabilmek için bir ölçücüktür. Bizde sınırlı ilim olmasaydı, Allahın sonsuz ilmini bilemezdik. Bizde sınırlı cömertlik olmasaydı, Allahın sonsuz cömertliğini anlayamazdık.
Cömertlik şuur gerektiren, merhamet gerektiren, ilim gerektiren bir şey. Her şeyin her şeyle ilgisini sağlayacak, bütün şartları bir araya getirecek, tam zamanında birbirine koşturacak sonra gelip sana en güzel şekilde takdim edecek. Güneş kime hizmet ettiğinin, kime ışık gönderdiğinin farkında mı? Arı kime bal ürettiğinin bilincinde mi? Ya süt veren hayvanlar, sabahtan akşama kadar ağızları yerde bize en güzel gıdayı takdim ettiklerinin farkındalar mı? Asla! Onlarda o şuur, o irade, o ilim yok.
O zaman perde gerisinde bütün bunları bize hizmet ettiren, bize takdim eden biri var. Teşekkürü ağaca, hayvana, ota yani doğaya yapmıyoruz. Şükür ve teşekkürü onlar anlamaz, bilemez. Onları hizmet ettiren de teşekkürü başkasına vermek istemez. Yani siz birisine her türlü iyiliği yapacaksınız, o kişi kalkacak aracıya teşekkür edecek, onu övecek. Ona o iyiliği yapanı görmezden gelecek. Bu asla kabul edilemez. Allah en övülmesi gereken, nimet veren, var eden, doyuran, rızk verendir.
O halde doğanın cömertliği değil, Rahim ve Kerim olan Allahın cömertliği söz konusudur. Kerim zaten sonsuz cömert olan demektir. Biri dese ki, doğa cömert, Allahın sıfatını sebebe vermiş olur.
Elbette Allah'ın verdiği nimetlerin kıymetini bileceğiz, değer vereceğiz. Ancak teşekkürü sonsuz cömert olan Allah'a yapacağız.
İnsanın da şuurlu cömertliği var. O da Allah'ın verdiğinden vererek ikram sahibi olur. Böylece Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmış olur. Bizdeki sınırlı sıfatlar, Alllahın sonsuz sıfatlarını bilmek, anlayabilmek için bir ölçücüktür. Bizde sınırlı ilim olmasaydı, Allahın sonsuz ilmini bilemezdik. Bizde sınırlı cömertlik olmasaydı, Allahın sonsuz cömertliğini anlayamazdık.
Yorumlar
Yorum Gönder