Bir Yavuz’u düşünüyorum. Mısır’ı fethedince altı ay orada kalıp fethettiği coğrafyanın kadastrosunu bitirip Payitahta dönüyor. Bir de bize bakıyorum. Bu kadar imkana bu kadar bilimsel gelişmeye rağmen bu güzel ülkenin kadastrosunu bile bitirememişiz? 814.000 km2 diye övünürüz. “Bir çakıl tanesini bile kimselere vermeyiz” diye ağız dolusu kahramanlık edebiyatı yaparız. Ama bu güzelim cennet vatanın kadastrosunu bitirememişiz. Ülkemizi çok seviyoruz ama ne kadar ormanlarımız var tam bilmiyoruz. Dağlarımızın, ovalarımızın aşığıyız ama aşık olduğumuz dağların, ovaların, kayaların miktarıyla ilgili kesin bilgilerimiz yok. Böyle bir sevgi hoyrat bir sevgidir. Karısına üç öğün dayak atan, her türlü hakareti ve saygısızlığı yapan ama onun saçının teline dokunmayı veya ona yan bakmayı cinayet sebebi sayan bir kocanın hoyratça sevgisi gibi.
Beşyüz yıl önce dünya haritasını çizen ecdadın torunları! Sen yine yapabilirsin. O enerji, o potansiyel sende var. Sende olduğunu herkes biliyor. “Bir kısrak başı” gibi Akdeniz’e uzanan bu güzel ülkede yaşayan şanlı ecdadın yüce halkı, biz birbirimizle uğraşmayı bırakıp gücümüzün farkına vardığımızda ve beşyüz yıl sonra ikinci kez, merkezinde Türkiye olan dünya haritasını çizdiğimizde hiç kimse bir daha senin güneyine doğu diye hitap edemeyecektir.
Fatih Genel
Yorumlar
Yorum Gönder