Kader


 Kaderi daha iyi anlayabilmek için ICARDİ üzerinden gidelim.

Diyelim ki Galatasaray'ın bir maçını izliyorsunuz. Maçın 60. dakikasında Icardi gol atıyor diyelim. (sağolsun hep atıyor. Darısı Şampiyonlar Ligine inşallah 🙂 ) ve maç 1-0 bitmiş olsun....Daha sonra bu maçı hiç izlememiş bir arkadaşınızla maçın özetini seyrederken siz arkadaşınıza ‘Icardi birzadan gol atacak' dediğinizde Icardi siz dediğiniz için gol atmış olmaz. Icardi'nin gol atacağını siz önceden gördünüz ve bilmişsiniz demektir....Burada Icardi'nin özgür iradesine müdahale yoktur.
Buraya kadar tamamsa kader konusunun yarısını anladık demektir.
Yani Allah için geçmis - gelecek- şimdiki zaman gibi kavramlar yoktur. O bütün bir zamanı bir nokta, bir damla gibi görür. Zamana ve mekana kayıtlı değildir bizim gibi.
Şimdi gelelim Kader'in en önemli diğer yarısına.
Çünkü bu örnekte Allah sadece "izleyici" pozisyonunda değil aynı zamanda o iş ve oluşları 'yaratıcı' pozisyonundadır.
Yani Allah, hem Icardi'nini gol atabilecek şartlarını yaratan hem de o oyuncunun iradesiyle ne yapacağını gözetleyendir.
Sözgelimi İcardi'nin bedeninin işletim sistemini; onu yöneten beynin kapasitesini, ayağının ait olduğu bedeni, bastığı zemini o zeminin ait olduğu evrenin fiziksel ve kimyasal donanımını, yazılımını her an yaratıp işleten Cenabı Haktır.
İcardi sadece bu donanımı etkili bir şekilde kullanma gayreti içinde iradesini kullanmıştır..Fiil olarak gördüğümüz her şeyi yaratan Allah'tır.
Dolayısıyla Allah asla zorla insanları "piyona" çevirmez kendisi de "tiyatro" izlemez. Olaylara müdahele ederken insanın niyetini, hedefini, çabasını dikkate alır.
Kader'in bir kısmı yazılıma benzer. Yazılımlar değiştirilebilir, sürdürülebilir, güncellenebilir, hatalara karşı yeniden revize edilebilir, uyarlanabilir ve kişiye göre özelleştirilebilir. Burası insanın özgür iradesine bırakılan bir alandır.
O asla kimseye haksızlık yapmaz, kimsenin ondan alacağı yoktur ki borçlu olsun.
Allah her an ve her zaman ayrı bir işi yaratmakta ve devam ettirmektedir.(Rahman 29.ayet)
Ataullah İskenderi der ki: Hakk'ın tecellileri senin kalbine daima gelip durmaktadır. Ama sen o tecellilerden habersiz yaşıyorsun''
Yani etrafınızda radyo dalgalarına dönüşmüş şarkılar dönüp dolaşır. Ama ne zaman ki siz radyoyu açarsanız o şarkıyı radyodan dinlemeye başlarsınız.
Bilal Uygur

Yorumlar