Bugün Youtube'ta bu milletin gençlerini inançsızlığa, yanlış inançlara, dalalete sevk edecek dehşet veren bir çaba farkettim. Bir de bu gayrette olanlara çok akıllı ve bilimsel(!) kisve giydirilip öyle sunuluyor. Bunlara cevap verecek gençler bulunsa da, bu kafası karışıkların sesi daha fazla çıkıyor.
Bugün onlardan birine rastladım. Nörolog Profesör Sinan Canan ile bir agnostik genç konuşuyorlardı. Güya birbirlerini ikna etmeye çalışıyorlardı. Zaten kanalın adı da 'İkna' idi. Baktım ki, agnostik genç kendisinden en az iki kat yaşlı ve birikimi daha fazla görünen profesörü büyülüyor, her söylediğini kabul ettiriyordu.
Onlara göre Allah bilinemezdi, tanınamazdı. Kur'an'ın vahiy eseri olduğu şüpheliydi. Peygamberlere güvenilemezdi. Yani kısacası dünya gerçek, dünyadaki eserler gerçek, fiiller ortada. Ama bu evrenin bir sahibi, bir sanatkarı, bir faili yoktu ya da var olsa da bilinemezdi.
Size, gerçekten Allahı tanımayan, bilmeyen akıllı mıdır, zeki midir? Yoksa bu kadar şahit, delil, ayet varken, her şey o alim, kadir, cevad, musavvir, cemil, rahman, rahim, faili gösterirken, görememek körlük değil midir?
Baktım ki ateistlerin, agnostiklerin, pozitivistlerin, deistlerin argumanları hep aynı. Kullandıkları asırlarca biriken bir depo var. Aynı iddiaları söyleyip duruyorlar.
Aslında bu asrın Kur'an müfessiri, iman hizmetini esas alan müceddidi bu argumanların hepsine cevap vermiş. Bu asrın en şiddetli inkarlarına mukni cevaplar veriyor. En başta marifettullahı esas alıyor, sonra ahireti esaslı ispat ediyor.
Bahtiyar odur ki, bu asrın hastalıklarına Kur'an Eczanesinden dermanları bu vesileyle bulsun. Yoksa koca profesör de olsa , ilahiyatçı da olsa tatminkar cevap veremiyor. Onu bırak, insanların kafasını karıştırıp dalalet uçurumlarına sürüklüyor.
Ahmet Yordam
Yorumlar
Yorum Gönder