Ramazana Saygı...


Bu ülkenin Müslüman olduğunu gösteren binlerce işaret ve şahit vardır. Camileri, minareleri, ezanları, insanları, gelenekleri, görenekleri, mimarisi, kültürü, mezar taşlarına varıncaya kadar...
Ramazan ayında toplumun diğer aylardan farklı davranışı da tabi olduğu dinin damgasıdır. İnsanlar biraz daha kendisine çeki düzen verir, maddi manevi bir arınmanın içine girer. İnsanlar belli bir süre melek gibi yemez içmez, mümkün mertebe günahsız yaşamaya, uzuvlarını haramdan uzak tutmaya gayret eder.
Ramazanda insanımız gece sahura kalkar, evlerin ışıkları ışıl ışıldır. sırf Allahın emrine itaatla uyku bölünmüş, öğlen yenilen yemek geceye alınmıştır. Gece davulu bile bu ülkeye hastır. Bazı lokantalar perdelerini çeker, ramazana hürmetlerini takınır. İnsanlardan oruçlarını tutamayanlar da tutanlara hürmeten açıktan yemek yemezler. Müslüman bir toplumda gayri müslimi bile bu hususa dikkat eder. Bu ayda fakirin, açın hali görülür; yardımlaşma artar, paylaşmak zirveye çıkar.
Sabah işe gelirken kalabalık bir otobüs durağında oturup sigarasını tüttüren bir genç kızı görünce gerçekten çok üzüldüm. Bu toplumun değerlerine bu kadar pervasız ve saygısız olunabildiğine çok şaşırdım. O manzara bir türlü gözümün önünden gitmedi. Yeni nesle değerlerimizi aktarmada babaların annelerin, cemiyetin ne kadar sorumlu olduğunu düşündüm.
Yaşadığı ülkenin değerlerinden, kendi aidiyetinden bihaber bir nesille bir gelecek inşa etmek nasıl sağlıklı olabilir, düşünmeye değer.
Ahmet Yordam


 

Yorumlar